Yeni yıla dinlenmiş bir zihin, huzurlu bir ruh ve dengeli bir beden ile devam etmek istiyorsanız bu yazımız tam size göre…
“Şekeri kesmek” birçoğumuzun niyeti fakat çok iradeli olsak da diyetimizin bir noktasında mutlaka şekeri aklımızdan çıkarmakta zorlandığımız zamanlar oluyor. İlk olarak şunu kabul etmek gerekiyor; şeker gerçek bir bağımlılıktır. Psikiyatrist Dr. Ellen Vora'ya göre, şeker kokainden 20 kat daha fazla bağımlılık yapıyor. Bu yüzden ilk adım olarak gerçek bir mücadeleye hazır olmak ve şekeri bırakmanın kolay olmadığını kabul edip, bırakamadığınız için kendinizi suçlamak yerine kendinizi affetmek gerekiyor.
Siz de şekeri hayatınızdan çıkarmak istiyor ama bir türlü yapamıyorsanız, bu mücadelede işinizi kolaylaştıracak 7 önerimiz var.
1. Etiketleri okumayı alışkanlık haline getirin
Şeker bağımlılığını kırmanın en kolay yolu, onu gerçekten ne zaman ve nasıl tükettiğinizi bilmektir. Bu nedenle mutlaka ürünlerin etiketlerini okumayı alışkanlık haline getirin. Unutmayın; organik ve sağlıklı görünen ürünler bile çok şeker içeriyor olabilir. Bir ürünün içindekiler listesi ne kadar kısa olursa, gizli şekerleri bulmak o kadar kolay olur ve tam olarak ne tüketeceğinizi bilebilirsiniz. Tercihinizi yaparken buna dikkat etmeye çalışın.
2. Yapay tatlandırıcıları sınırlayın
Şekeri kesmek için öncelikle tat tomurcuklarınızı sıfırlamalısınız. Yapay tatlandırıcıların sağlık açısından oluşturduğu tehlikeler bir yana, çok tatlı oldukları için tat tomurcuklarını uyarması da işleri zorlaştırıyor ve buna bağlı olarak damak zevkimizin şekersiz gıdalara alışmasını engelliyor. Şeker tüketmemeye karar verdiyseniz tatlandırıcılar cazip bir alternatif olarak görünebilir ama mümkün olduğunca onlardan uzak durmaya çalışın.
3.Diyetinize daha fazla yağ ekleyin
Yağlardan tamamen uzak olan diyetleri tercih etmemeye çalışın. Yağ, şeker tüketimini azaltmak için mücadelenizde güçlü bir müttefiktir. Yağ, açlık hormonlarını bastırır ve sizi frenler; böylece önünüze konan bir tabak kurabiyeye hayır diyebilmenizi kolaylaştırır. Tam yağlı yiyeceklerden korkmayın; mesela smoothie’nize avokado ve kenevir tohumları gibi sağlıklı yağlar ekleyin.
4. Fermente edilmiş gıdalar tüketin
Fermente edilmiş gıdalar, bağırsak bakterilerini dengelemeye yardımcı olur; bu da sonuç olarak uzun vadede şekeri yeme isteğinizi azaltır. Keskin lezzetler, ani şeker isteklerini bastırır. Bu tip beslenme için yoğurtları veya fermente edilmiş sebzelerinizi buzdolabında saklamaya özen gösterin. Şeker tüketme isteği geldiğinde, sadece birkaç çorba kaşığı fermente ettiğiniz yiyeceği yiyin ve ne hissettiğinizi görmek için 10 veya 15 dakika bekleyin. Sonuca şaşıracaksınız.
5. Yasaklamaya değil, alternatif bulmaya odaklanın
Kendinize “tatlı yasak” demek yerine, sebze ve iyi yağ ile mümkün olan noktaya kadar midenizi doldurmaya çalışın; böylece tatlı tüketemeyecek kadar doymuş olursunuz. Her yemeğe yağ, lif ve protein eklemenin alternatif yollarını bulun. Yeşil smooothie’lerinize karnabahar ve kabak ekleyebilir, öğle yemeğinde tabağınızı zeytinyağıyla süslenmiş büyük bir demet yapraklı yeşilliklerle doldurabilir ya da gün boyunca tüketebileceğiniz lifli sebze çorbaları hazırlayabilirsiniz.
6.Daha fazla çay için
Bazen şeker tüketimi sadece can sıkıntısından ya da monotonluktan da olabilir. Ağzınızı başka şeylerle meşgul etmek gereksiz atıştırmaların önünü kesebilir. Mesela bunun için soda içebilirsiniz (sindirimi de kolaylaştırır) ya da çeşit çeşit çaylar deneyerek ağzınızı meşgul edebilirsiniz. Eğer elinizde sürekli bir kupa olursa, gereksiz atıştırmalıklar daha az aklınıza gelecektir.
7.Süregelen alışkanlıklarınızdan kurtulun
Genellikle şeker bir ihtiyaç değil, sadece bir alışkanlıktır. Eğer alışkanlıklarınızı değiştirirseniz, genellikle ne yediğinizi ve ne zaman yediğinizi de değiştirmiştir olursunuz. Mesela iş yerinizde oturduğunuz yeri değiştirin, yemek yemek için dışarı çıkıyorsanız evde pişirip getirmeyi deneyin ya da tam tersini yapın. Bunları yaparak bedeninizi şaşırtabilir, böylece şekerin hayatınızdaki yerini daha net görebilir ve düzenlemeleri ona göre yapabilirsiniz.
